• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Ana Sayfaya Dönüş

En Çok Okunan Yazılarım

Güncel 

Yazılarım

Yorumlar

İletişim

İçmeden sarhoş olanlar;

gtag.js 
Sarhoş kelimesi etimoloji Türkçe sözlüğüne göre, Farsça kökenli sarχʷoş "başı hoş, şarapla mest olmuş" anlamındadır. Tarihte sarhoş kelimesinin yazılı olarak ilk geçtiği kaynak Dede Korkut Kitabıdır. Sarhoş kelimesi günümüzde ise alkollü içki ya da keyif verici bir madde kullanarak kendini bilmeyecek duruma gelmiş (kimse) anlamında kullanılmaktadır. Alkolün etkisi ile kendini bilmeyecek şekilde davranış sergileyen insanlar bir müddet sonra aldıkları maddenin etkisinden çıkarak ayılmaktadırlar. Yani bir ayılma kendine gelme söz konusudur.

Çevremizde içmeden sarhoş olanlar var mıdır?  Bu insanları ne sarhoş etmektedir? Sorusuna verilecek yanıtlardan biri de elbette güç olmalıdır.


İnsanları sarhoş eden, başka ve kendini bilmez hale getiren güç nasıl bir faktördür? Güç sarhoşluğu nedir? Güç sarhoşluğunun etkisi geçer mi yoksa daha da artar mı?
Günümüzde şirketlerde üst düzey yöneticilerin, yönetim kurulu üyelerinin veya şirket sahiplerinin sahip oldukları gücün etkisiyle davranışları zaman içinde değişmektedir. Liderlikte ve yöneticilikte gücün kaynağı olarak işgal ettiği koltuktan; yani bulunduğu pozisyondan gücünü alan kişi, güç kişilikten kaynaklanmadığı için bir müddet sonra güç tarafından ele geçirilir.  Etkiyle başlayan değişiklikler önce kişilerin duygularından başlar. Sonra düşüncelerine yansır ve düşüncelerinden hareketle davranışları da değişen kişinin uzun dönemde bütün bu zincirleme etki karakterine de yansır.

Megolaman olarak bilinen kişilerle hayatımızın her alanında karşılaşmaktayız. Bizim güç sarhoşluğunun başladığını kabul ettiğimiz  çizgi ile megolamanlık çizgisi arasındaki kişileri ele almak istiyorum. Megaloman : Megalomani hastalığına yakalanmış olan kimselere denilmektedir. Megalomani hastalığıysa; Kendini beğenmiş, kendini her şeyden büyük gören, sürekli kendisini öven, beğenme gibi belirtileri olan bir hastalıktır.

Lider ve yöneticinin sahip olduğu güç önce egoyu etkilemekte, kişinin karar süreçlerini doğal olarak da davranışlarını etkilemektedir. Bu süreçte gücün insanı etkisi altına almasıyla güç sarhoşluğundan söz edebiliriz. Güç sarhoşları yakın çevresi tarafından, güç sarhoşluğunun başlangıcında veya ilk evresinde frenlenebilmektedir. Fakat ilerleyen aşamada ise frenlemek veya ikaz etmek mümkün olmayacak noktaya gelinmektedir. Bu nokta ise megolamanlık seviyesine geçiş noktasıdır. Bu noktadan sonra konu psikolojinin alanına girmektedir.
 
Bu süreçte kişi gücün etkisi ile karar verme süreçlerinde ilk adımda özgüven duygusu hissederken, strese karşı direnç kazanır ve bu duygunun artması  kişinin düşüncelerini çarpıtan, benliklerini şişiren bir sonuca yol açar. Karar verme süreçleri yapısına bakıldığına alkol almış bir kişinin değerlendirme ve kararlarındaki tutarsızlığa benzerlikler görülebilir fakat güç sarhoşluğunda sarhoşluğun etkisi giderek yöneticiyi etkisi altına almaya devam eder. Daha farklı şekilde ifade etmek gerekirse bir ayılma yerine  etkisi giderek artan bir sarhoşluk hali devam etmektedir.

Protokol ve Görgü Kuralları Eğitimi için Tıklayınız.


Bu dönemde verilen kararların sonucu olarak şirket olumsuz etkilenmekte ve şirket çöküşe doğru yol almaktadır. Güç sarhoşluğunun başlangıcında bazen yöneticiler elde ettikleri başarı, özgüven ve taktir nedeni ile güç sarhoşluğunu fark edemezler.

Bu yazıda "güç sarhoşluğu" sahip olduğu yetkiyi ve gücü kötü anlamda kullanan insanları tanımlamak için kullanılmaktadır. Bir yönetici bir koltukta ne kadar uzun süre kalır ise o denli o pozisyonu sahiplenmekte ve kendisi ile bulunduğu yeri özdeşleştirmekte demektir. Dolayısıyla güce sahip olmayı kendinde doğal hak kabul etmektedir denebilir.

Bu sürecin olumsuz şekilde etkilenmesine neden olan bir diğer faktör ise şirketlerde bulunan dalkavuklar ve yağcılardır. Yöneticiye sürekli "En iyisini siz bilirsiniz." ve "Siz başarılısınız, siz olmasaydınız bu başarılmazdı..." vb.  telkinlerde bulunulması ile egonun şişmesine katkıda bulunmaktadırlar.

Güç sarhoşluğunun belirtileri nelerdir?

1.     Ben ve Benim kavramlarını çok kullanırlar ve her zaman kendilerini öne çıkarma çabasında olurlar.

2.     Kendilerini en zeki ve en başarılı olarak görürler ve böyle görünmesi için çaba sarf ederler.

3.     Kişisel menfaatlerini ve ihtiyaçlarını öncelikli görürler, kendi çıkarları için adalet duygusunu yok sayarlar.

4.     Tüm başarıya sahip çıkarlar ve başarısızlıkları yok sayma eğilimindedirler.

5.     İşlerine gelmeyen hususlarda yalan söylemeye veya konuyu çarpıtmaya yönelirler.

6.     İletişim sürecinde dinleme konusunda başarısızdırlar.

7.     Karar süreçlerinde kimseyi dinlemezler, kendi fikirlerinde ısrarcıdırlar. Kendi fikirlerini uygularlar.

8.     Davranışları çalışanlarına karşı kaba ve nezaket çerçevesi dışındadır.

9.     Çalışanlara vakit ayırma konusunda isteksizdirler ve konuşma sürecinde kısa kesmek için sözsüz veya sözlü iletişimle baskı yaparlar, otoriteyi kullanırlar.

10.  Güç sarhoşlarının çevrelerinde olan insanlar çok sık değişir, işten ayrılmalar çok fazladır. Çünkü güç sarhoşları onu tanımaya başlayan ve geri bildirimde bulunan insanları tehdit olarak gördüğü için harcamaktan çekinmezler.

11.  Güç sarhoşları çalışanlarına güvenmezler ve sürekli onları kontrol ederek taciz etmeyi sürdürürler.

12.  Geri bildirim almazlar ve geri bildirimden yararlanmazlar.

Sözsüz İletişim ve Liderlik Eğitimi için Tıklayınız.


Bir insanın hissettiği güç ne kadar güçlü olursa, düşünceleri ve inançlarının doğruluğu konusunda kendinden emin olur. Bu, güçlü konumdaki kişilerin görüşlerinin doğru olduğu konusunda daha emin oldukları anlamına gelir.

Güçlü liderler kendilerinden emin ve uygulamalarda istikrarlı iken zayıf yöneticiler kararlarını sık sık değiştiren ve uygulamalardan vazgeçme eğilimindedir. Burada önemli olan güçlü yönetici olmak iken bu gücün çok artması ve kişisel egonun tatmini amaçlı kullanılması şirketlere zarar vermektedir. Amerika'da yapılan bir araştırmada aşırı güven ile bir kişinin ne kadar güce sahip olduğu arasında bir korelasyon olduğunu ortaya koymuştur.

Pittakus der ki "Bir insanın özünü anIamak ister misiniz? O haIde eIine geniş kudret verin." Bu sözden anladığımız gibi güç insanı yozlaştırır ve değişmesine neden olur.

Diğer insanların düşüncelerini dinlemediğinizde kararlarınız sığlaşır ve bu sığ ve dar görüş şirketinizin başarısını olumsuz etkileyerek şirketinizin olumsuz olarak etkilenmesine veya batmasına neden olabilir. Bu nedenle yukarıdaki belirtilerin çoğunu şirketinizde çalışanlarda veya kendinizde görüyorsanız, Güç sarhoşu olmamak için şunları yapabilirsiniz.

1.Güç sarhoşluğuna girmemek veya şirketlerde etkili olmasını engellemek için yetki bölüşümü yaparak, organizasyon içinde güç dengesi sağlamak bir yöntemdir. Güç sarhoşluğu etkisine girmeye başlayan bir çalışan başka bir güç alanına girdiğinde kişisel çatışmalar olacağından kişiler alanlarına çekilmek zorunda kalırlar.

2.Güç sarhoşluğuna dalkavukluk ve yağcılık yaparak destek sağlayanları çevrenizden, şirketinizden uzaklaştırınız.

3.Farklı raporlama ve çalışma grupları kurarak sonuçların (bilginin) yazılı ulaşmasını sağlayarak, yönetime farklı bilgilerin ulaşmasını sağlayınız. Tek baskın, gücü kendini ispat için kullanmak isteyen kişinin dışında, farklı yollardan bilgi akışını sağlamak, yönetimin güç sarhoşu olmasını engelleyebilir.

4.Kendi duygu ve düşüncelerinin farkına varabilmek, kendini tanımak çok önemli olarak değerlendirilebilir. Davranış ve düşüncelerinizi etkileyen veya yönlendiren faktörleri anlayıp, bunları yorumlayıp sorgulayabilme yeterliliği sarhoşluğun oluşmasını engelleyebilir.

Uluslararası Pazarlarda Ticari İstihbarat, Hedef Pazar Belirleme, Müşteri Bulma Teknikleri Eğitimi için Tıklayınız.


Yukarıdaki belirtilere ve çözümüne baktığınızda siyasetname de yazılanlara ne kadar uyduğunu görüyoruz. Selçuklunun büyük veziri Nizamı mülk, siyasetname kitabında der ki "Yönetici, fena huyları kendinden uzaklaştırıp, iyi huylar edinmelidir. Fena huylar şunlardır: Kin, kıskançlık, büyüklerime, öfke, şehvet, hırs, arzu, yalan, cimrilik, zulüm, bencillik, acelecilik, şükürsüzlük, düşüncesizlik. İyi huylar ise; utanma, iyi yaratılış, yumuşaklık, af, tevazu, cömertlik, doğruluk, sabır, şükür, acıma, ilim, akıl ve adalettir. Yönetim işlerini bu huylara dayanarak yaparsan, hiçbir zaman danışmana ihtiyacın olmaz."

Yönetim teknikleri için hep batıyı kaynak olarak almak yerine kendi kaynaklarımıza baksak ve kendi öz bilgimizi kullansak toplumumuza çok faydalı olacağına dair  adeta bir kanıt olarak, Nizamı Mülk yönetimde başarılı olmak için egonun büyüklüğünün neden olduğu duyguların kontrol altına alınması gerektiğinin vurgulanması çok önemlidir.  Benzer bir yaklaşımı Sun Tzu'nun savaş sanatı kitabında görüyoruz. Sun Tzu'ya göre savaşı kazanan savaşçı, duygusallıktan uzak, soğukkanlı, kararlı savaşçıdır. Öfkeli, kızgın, öç alma peşinde olan savaşçı kaybetmeye mahkûmdur.

2500 sene önce yazılan Sun Tzu'da yer alan olan ve 907 yıl önce yazılan siyasetname deki yönetim prensipleri aynıdır ve güç sarhoşluğunda olanın gösterdiği belirtiler, siyasetnamede de açıkça yazılmıştır. Doğru olan, şirket yöntemin de hissedilmesi ve davranışa yansıması gerekenler açıkça belirtilmiştir. Dünkü kötü yönetimin sonucu nasıl yıkım ve mağlubiyet ise, bugün de değişen bir şey yoktur. Aynı sonuç elde edilecektir.    
 
            Güç sarhoşu musunuz?

Lütfen Beğendiğiniz yazıları dostlarınız ile paylaşınız.

Saygılarımla

Fikret GÜZELLER